Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Saygısızlık yapınca…
22.02.2010

Alaüddin-i Sabir hazretlerinin vefatından sonra bir ingiliz, yanında adamlarıyla birlikte Kalyar beldesini gezmek için gelmişti bir gün.
Bu büyük zatın kabrini görünce,
saygısızca ve ayakkabılarıyla
girmeye yeltendi.

Türbenin bakıcısı;
- Pabucunuzu çıkarıp öyle girin! diyerek ikaz etti kendisini.

İngiliz öfkelendi:
- Nedenmiş o?
- Çünkü burası, Allah dostu bir Veli'nin kabridir. Edebli girmek gerekir.

- Ya edebli girmezsem?
- Bu zata saygısızlık yapanlar, muhakkak ceza görürler. Benden söylemesi.

Ancak ingiliz subay aldırmadı bu sözlere.
Hatta sinirlendi fena halde.
Kırbacını kaldırıp tam vuracaktı ki, o esnada şiddetli bir ağrı saplandı midesine.

Kamçı düştü elinden.
Midesini tutarak, kıvranmaya başladı feci halde.
Ağrı gittikçe artıyordu.

Nihayet dayanamayıp;
- Bu, neden olabilir? diye sordu adamlarına.

Onlar insaflı kimselerdi.
- Burası, Alaüddin-i Sabir adında çok yüksek bir Evliyanın kabridir. Hizmetçi sizi ikaz etti, dinlemeyip, saygısızlık yaptınız, dediler.

Şaşırdı:
- Bunun için mi bu bela geldi bana?
- Evet.

- Peki ne yapmam gerekiyor bundan kurtulmam için?
- Pişmanlık duyarsanız kurtulursunuz, dediler.

Ancak inat etti adam.
Pişman olmadı yaptığına.

Adamlarını çağırıp,
- Beni buradan uzaklaştırın! dedi.

Alıp uzaklara götürürken yolda ölüp gitti.
Hem de bağıra bağıra.


www.gonulsultanlari.com