Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Allah herşeye kadirdir
10.03.2010
Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, bir gün yanına birini alıp akrabasından ihtiyar bir kadıncağızın ziyaretine gitti.
Hanımın kızı vefat etmiş,
onu taziye için gitmişti evine.
Teselli için;
- Üzülme bacım. Rabbimiz, onun yerine sana daha iyi bir evlat verir, buyurdu.
Kadın başını olumsuzca sallayıp;
- Nerde hocam. Ben de, kocam da yaşlandık artık. Bizim gibi ihtiyarların hiç çocuğu olur mu? dedi.
Büyük Veli;
- Neden olmasın. Allahü teâlâ her şeye kadirdir. Sizin de çocuğunuz olabilir pekâlâ, buyurdu.
Sonra ayrıldı oradan.
Bir camiye girip iki rekat namaz kıldı.
Ve ellerini duaya kaldırıp;
- Yâ Rabbî, bunlara çocuk ver, diye yalvardı Rabbine.
Aradan bir sene geçmişti ki, bir oğlan çocuk ihsan etti onlara Hak teâlâ.
MÜMİNİN ALAMETİ
Bu zat bir gün de;
- Mümin olmanın alametlerinden biri nedir, biliyor musunuz? diye sordu cemaatine.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
O zaman;
- Mümin olmanın bir alameti de, bir insanın daha kurtuluşuna vesile olmak için çalışmaktır, buyurdu.
- Yani emr-i maruf mu efendim?
- Evet. Bir kişiye dinden bir mesele öğretmek, yüz nafile hac'dan daha faziletlidir.
- Öğretecek kadar ilmimiz yoksa hocam?
- O zaman kitap verirsiniz.
- Ne kitabı efendim?
- Ehl-i sünnet âlimleri'nin Allah için yazdıkları ilmihal kitaplarından alıp hediye edersiniz.
- Bu da emr-i maruf sayılır mı efendim?
- Elbette. O insan bu kitaptan okuyup öğrenir. Siz de bu sevaba kavuşursunuz.
www.gonulsultanlari.com