Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Edeble diz çöktüler
19.03.2010

Mevlana Halid hazretleri Bağdat'a döndüğünde, âlimler gelip edeble diz çöktüler önünde.
Vakur ve heybetliydi bu zat.
Sohbetine bir gelen, ayrılmıyordu artık.
Cemaat, her gün daha kalabalık olurdu.

Bağdat valisi Said Paşa da işitip, koştu bu zatın ziyaretine.
Âlimlerin, Onun önünde edeble oturmuş, başlarını önlerine eğmişler gördü.

Bu hâl garibine gitti biraz.
"Bu kadarı da fazla" dedi içinden.

O esnada Mevlana Halid hazretleri bir nazar etti valiye. Heybetinden diz çöküp, titremeye başladı.
Nice zaman sonra sakinleşebildi ancak.

Kendine geldiğinde, ona doğru bakıp;
- Ey vali, kıyamet daha dehşetli yerdir. O gün öyle gündür ki, o günün korkusundan, analar körpe yavrularını unutur, hamile kadınlar vakitsiz doğururlar, buyurdu.

Ve ekledi:
- O gün, herkesi sarhoş gibi görürsün. Ama değillerdir. Fakat Hak teâlânın azabı çok şiddetlidir.

Vali bu nasihatleri dinleyince duygulandı.
Ve korkudan başladı titremeye.

İYİ KUL NASIL OLUR?

Bir gün de;
- İyi bir kul nasıl olur efendim? diye sordular bu zata.

Cevabında;
- İyi kul, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına ehemmiyet verir, günah işlerse, hemen tövbe eder, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Onlar, insanlardan birşey beklemez, her ihtiyaçlarını yalnız Rablerinden isterler. Onların bir tek korkuları vardır.

- O nedir efendim? dediler.
- Son nefes, buyurdu. Son nefeste imansız ölmekten korkar ve Rablerinin rızasını almak için uğraşırlar.


www.gonulsultanlari.com