Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Beni o zata götürün!
28.03.2010
Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerini çekemeyen bazı din adamları, onu mahcup etmek için başka bir şehirdeki Şeyh Yahya-yı Mezveri adında bir âlime mektup yazıp, maksatlarını açıkladılar.
Mektup şöyle:
Burada, Halid diye genç bir âlim var ki, Hindistan'a gidip geldikten sonra, mürşitlik dâvâsına kalkıştı. Onu mağlub etmekten biz aciz kaldık. Ümidimiz sizdedir.
Şöyle bitiyor:
Bu tarafa gelip, buna Dur! demek size vacip olmuştur. Teşrifinizi bekliyoruz. Vesselâm.
Şeyh Yahya, bu mektubu alır almaz bazı talebesiyle birlikte Bağdat'a geldi hemen.
Âlimler karşılayıp, çok iltifat ettiler.
Her biri Onu kendi evinde misafir etmek istiyordu.
Ama o, bu ilgi ve iltifata aldırmayıp;
- Beni, o dediğiniz o zata götürün, dedi.
Götürüp gösterdiler dergâhı.
Şeyh Yahya kapıya henüz gelmişti ki, kapı açıldı içerden.
Mevlana Halid hazretleri ayakta karşıları kendisini.
- Hoş geldiniz! deyip, içeri aldı.
Müsafaha edip, yanına oturttu.
Ve ilgi gösterip, çok iltifatlarda bulundu.
Şeyh Yahya'nın zihninde ince ve zor dini meseleler vardı ki, onları sormayı tasarlıyordu bu büyük Veli'ye.
Ama lüzum kalmadı.
Zira sormadan, normal sohbet esnasında bir bir cevaplarını aldı her bir meselenin.
Hem de en mükemmel şekilde.
Geniş ve izahlı olarak.
İlmine hayranlık duydu.
Hatta Onu görünce utandı kendisinden,
Hemen özür diledi.
İmtihan için gelmişti.
Ama talebesi olarak ayrıldı huzurundan.
www.gonulsultanlari.com