Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Riya ve gösteriş
13.05.2010
Abdullah-i Mürteiş "rahime-hullahü teâlâ", her Veli gibi riya ve gösteriş'ten hiç hoşlanmazdı.
Bir Ramazanda itikafa girmişti camide.
Yani vaktini ibadetle geçirecekti orada.
Fakat ikinci günde itikafı bırakıp çıktı.
Bir daha da gitmedi.
Yakınları Onu görüp;
- İtikafa girmiştiniz efendim. Niçin yarıda bırakıp çıktınız? dediler
Cevaben;
- Camide ibadet yapanların gösteriş ve riya yaptıklarını görünce çıktım, buyurdu.
Ve ekledi:
- Halbuki ibadet Allah için yapılır. İnsanlara gösteriş olursa, hiç kıymeti olmaz o ibadetin.
SU BİLE İSTEMEZLER
Bir gün, genç evlilere nasihat ederken;
- Nice Evliyalar var ki, hanımlarından su bile istemez, kendileri kalkar içerlermiş, buyurdu.
- Neden efendim? dediler.
- Belki kul hakkı geçer, diye korkarlarmış da ondan. Kul hakkı çok mühimdir dinimizde. Bunun içindir ki herkesle sık sık helallaşmak lazım.
Sordular:
- Hanımla da mı helallaşalım?
- Elbette. Hanımla her gün helallaşmalı, hatta helallaşmadan evden çıkmamalıdır.
EHİL NA EHİL, BERABER
Bir gün de sohbetinde;
- Ahirette bir topluluğun içinden bir kişi kurtulunca, onun hürmetine o topluluktaki herkes kurtulup rahmete kavuşur, buyurdu.
Sordular:
- Öbürleri günahkâr olsa da mı efendim?
- Evet. Bu ehildir, şu değildir diye ayırım yapılmaz. O bir kişinin hürmetine, ehil, na-ehil hepsi kurtulur.
www.gonulsultanlari.com