Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Âhireti görsem de
4.06.2010

Amir bin Abdullah hazretleri bir gün sevdiklerine;
- Âhiret'i görsem de îmânımda ve ibâdetimde bir artma olmaz, buyururdu.

Pek çok geceleri uyumaz, ölüm ve âhireti düşünürdü sadece.

Hiç uyumayıp hep ağladığını görünce;
- Niçin uyumuyorsunuz? diye sordular.

Cevaben;
- Cehennemin harareti uykumu kaçırıyor. Cehennem, yakmak için insan beklerken rahat uyuyanlara şaşıyorum, buyurdu.

Bir cenaze görseydi, kendinden geçer, âhiret hallerini düşünürdü.

Şöyle ki;

Ölüm meleği rûhumu güç mü alır, kolay mı? Kabre girdiğimde mezarım vücudumu sıkıp da kemiklerimi birbirine geçirir mi? Sual meleklerine nasıl cevap veririm? Amel defterim sağımdan mı verilir, yoksa solumdan mı? Hep bunları düşünüp, kendinden geçerdi.
Ağlayıp yaş akardı gözlerinden.

ÂHİRETTE EN ZOR ŞEY

Bir gün bazı sevdiklerine;
- Âhirette en zor şey nedir, biliyor musunuz? diye sordu.

- Bilmiyoruz, nedir efendim? dediler.
- En zor şey, kul hakkıdır, buyurdu.

Sordular:
- Neden zordur efendim?
- Çünkü Allahü teâlâ kendisiyle ilgili günahları affedebilir, ama kul hakkını affetmez.

- Peki ne yapalım hocam?
- Şimdiden helâllaşın. Alacaklı olsanız da "Âhirette alırım" demeyin. Helâl edin gitsin. Âhirete bir şey kalmasın.

- Neden efendim?
- Çünkü hiç belli olmaz. Belki de o haklı, siz haksızsınız. Herşeyin doğrusu o gün meydana çıkacak ve o gün, kendini "alacaklı" zanneden nice kimseler, "borçlu" çıkıp hüsrana uğrayacaktır.


www.gonulsultanlari.com