Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ama ben istemiyordum
5.06.2010
Behlül Dânâ "rahime-hullahü teâlâ", Harun Reşid devrinde yaşayan hâl ehli bir Velî'dir.
Aslen Kûfe'li olup, Bağdat'ta yaşadı.
Harun Reşid, bu zâtı kıymetli tutuyor, nasihatleri ile ferahlıyordu.
Bir gün Onu görünce;
- Ey Behlül, nicedir seninle görüşmek istiyordum, dedi.
O ise hiç oralı olmayıp;
- Ama ben hiç istemiyordum, buyurdu.
Harun Reşid kızmadı buna.
Hatta hoşuna gitti ve;
- Bana biraz nasihat eder misin, dedi.
Behlül Dânâ;
- Sana ne diyeyim ey hükümdar, bir şu sarayına bak, bir de kabristana. Bundan ibret alamayan, başka neden alır ki? Ölümden daha büyük nasihatçi yoktur, buyurdu.
Ve devam etti:
- Ey müminlerin emiri! Yarın huzur-u ilâhî'ye çıkacak, her amelinden hesaba çekileceksin. Verecek cevabın varsa iyi, yoksa otur da cevap hazırla!
BEN HENÜZ GENCİM
Bir gün de, bir genci görüp;
- Ömür, çok kıymetli bir sermayedir, buyurdu. Onu boşa geçirme.
Genç umursamadı:
- Ben henüz gencim efendim.
Mübarek acıyarak baktı ona:
- Bu gençlik böyle devam eder mi sanıyorsun?
- Etmez mi efendim?
- Etmez tabii. Vaktiyle ben de senin gibi gençtim. Ama bak, şimdi yaşlandım. Geçmişte boşa geçirdiğim zamanlarıma üzülüyorum. O günleri arıyor, ama bulamıyorum.
Delikanlı sordu:
- O günleri bulsaydınız, ne yapardınız?
- İslâmiyeti öğrenir, başkalarına da öğretirdim.
www.gonulsultanlari.com