Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hangi güzel yüzdür ki…
19.06.2010
Davud-i Tai hazretleri, İmâm-ı âzam hazretlerinin talebesidir.
Kanaat ehli olup, çok ibâdet yapardı.
Para ve dünya malı hiç yoktu gönlünde.
Haram ve şüphelilerden kaçınır, gece gün Rabbine ibâdete sarılırdı.
Gençliğinde bir kadından;
Hangi güzel yüzdür ki, toprak olmadı?
Hangi tatlı gözdür ki, yere akmadı?
Beytini işitince, şuuru alt üst oldu.
Ve çok ağladı.
Doğruca İmâm-ı âzam hazretlerinin huzuruna vardı ve işittiği bu beyti arzedip;
- Efendim, ben şimdi ne yapayım? diye sordu.
Hazret-i İmam;
- Önce İslâmiyeti öğren, buyurdu.
Onun emriyle, bütün ilmihal bilgilerini öğrenip, buna göre düzeltti hâlini.
Yirmi sene hazret-i İmam'ın dersine devam etti.
Zahiri ilimlerde mütehassıs oldu.
İslâma öyle kuvvetli sarıldı ki, hayâtı örnek oldu çok Müslümana.
Sonraları uzleti tercih etti.
Ancak İmâm-ı âzam hazretleri bunu haber alınca evine teşrif edip;
- İnsanlar arasına gir. Talebe kardeşlerin arasına gel, fakat hiç konuşma, sadece dersine çalış, buyurdu.
Hazret-i Davud;
- Peki efendim, dedi.
Ve bir sene müddetle hiç konuşmadan Hazret-i İmam'ın dersine devam etti.
İmâm-ı Ebû Yusuf, İmâm-ı Muhammed ve İmâm-ı Züfer "rahime-hümullahü teâlâ" hazretleriyle de münasebet kurdu.
Durup dinlenmeksizin çalıştı.
Ama hiç konuşmuyordu.
İmâm-ı âzam hazretlerinin emrine uyunca, mânevî derecesi de kat kat yükseldi.
Kendisi bu konuda;
- Bir sene çalışmam, otuz yıllık ibâdete denk oldu, demiştir.
www.gonulsultanlari.com