Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Derinde Su vardı ama
29.06.2010
Hasan-ı Basri "rahime-hullahü teâlâ", büyük âlim ve Velîlerdendir.
Bir kimse anlatıyor:
Biz, bir gurup Müslüman, Hasan-ı Basri hazretleriyle Hacca gidiyorduk.
Çölde ilerlerken, şiddetli susadık.
Ama su yoktu o yerlerde.
Sonra bir kuyuya rastladık.
İçinde su vardı ama almak için kova ve ip gerekiyordu.
Hasan-ı Basri hazretlerine arzedince;
- Üzülmeyin, ben namaza durayım, siz suyunuzu için, buyurdu.
Ve namaza durdu.
O namaza durunca su kuyu ağzına kadar yükselip, dışarı taştı.
Kana kana içip, yola koyulduk.
Az daha gidince, acıktık bu sefer de.
Hasan-ı Basri hazretlerine arzettik.
O esnada bir hurma gördü yerde.
- Bunu yiyin, acıkmazsınız, buyurdu.
O bir hurmayı paylaşıp yedik.
Ve Mekke'ye kadar hiç acıkmadık.
ÜÇ VASIF ŞART
Bu zât, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, İslâma hizmet için, bir kimsede üç vasıf olması şarttır, buyurdu.
Ve saydı.
- Evvela güler yüzlü, tatlı dilli olmalıdır ki, bu, muvaffak olmanın ilk şartıdır. İkincisi cömertlik. Cimri hizmet edemez. Zira o, kendisinden başka kimseyi düşünemez.
Sordular:
- Üçüncü şart nedir efendim?
- Üçüncüsü ihlâslı olmak'tır. Yâni hizmeti Allah için yapmak, kimseden bir menfaat beklememektir. Kim ki, İslâmiyeti ticarete dökerse, dünya ve âhiret'te felakete düşer.
Şöyle bitirdi:
- Hizmet, vermekle olur, almakla değil. Sahabe, canlarını verip şehid oldular. Bu yolda can vermek, en büyük rütbe ve şereftir.
www.gonulsultanlari.com