Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bunları sakladın da…
1.07.2010
Bir gün Hasan-ı Basri hazretlerinin yanına biri gelip;
- Efendim, filân kişi sizin gıybetinizi yaptı, diye haber verdi.
Mübarek zât sordu ona:
- O eve niçin gitmiştin?
- Yemeğe davet etmişti.
- Ne ikrâm etti size?
- Çeşitli yemekler ve türlü meşrubat.
- Peki bu kadar yiyecek ve içecekleri içinde sakladın da şu bir çift sözü niçin saklayamadın? buyurdu.
Ve ona bir tabak hurma verip;
- Bunu o gıybet edene götür. O, benim günahımı alıp bana iyilik etmiş. Ben de bu ikrâmı yapıyorum karşılığında. Lütfen kabul etsin, buyurdu.
Ve ekledi:
- Onun iyiliği karşısında bu, çok az, kusura bakmasın.
HAYIR MURAD EDERSE
Bu zât bir sohbetinde;
- Allah, bir kula hayır murad ederse, ona iki şey verir, buyurdu.
- Onlar nelerdir efendim? dediler.
- Birincisi, ona sevdiği bir Velî kulunu, mesela bir İslâm âlimini, bir Evliyâ zâtı tanıtır. Onun vasıtasıyla kendine çeker onu.
- İkincisi ne efendim?
- İkincisi de ona hayırlı bir iş nasib eder. İnsanların dünyasına veya âhiretlerine faydası olan işler, hayırlı iştir.
KIZIMI KİME VEREYİM?
Bir gün de yanına bir Müslüman gelerek;
- Efendim, kızımı isteyen çok kimse var. Hangisine vereceğimi şaşırdım, dedi.
Cevaben;
- Kızını, Allah'tan korkana ver, buyurdu. Eğer kızını severse, zaten iyi davranır, mutlu olurlar. Sevmezse de üzmez onu. Çünkü Allah'tan korkan, kimseye zulmetmez.
www.gonulsultanlari.com