Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Abdestsiz durmuyordu
12.07.2010

Maruf-i Kerhi hazretleri, abdesti bozulunca hemen tazeler, bir an bile abdestsiz durmak istemezdi.
Dicle kenarında uyumuştu bir gün.
Uyanınca, teyemmüm etti hemen.

Yanındakiler;
- İşte Dicle efendim, su varken niçin teyemmüm ettiniz? dediler

Cevaben;
- Dicle'ye kadar ömrüm var mı bakalım. Zira ecel ânî gelir, buyurdu.

Ve ekledi:
"Dicle'ye, teyemmüm alıp da gideyim" diye düşündüm. "Bu arada ölürsem, abdestsiz ölmeyeyim" dedim.

ORUÇLU DEĞİL MİYDİNİZ?

Bir gün de Ramazan-ı şerîf haricinde nafile oruca niyetlenmiş olarak çarşıya gidiyordu ki, bir ara sebil su dağıtan bir kesmeyi gördü yol kenarında.

Adamcağız; "Bu sudan içenden Hak teâlâ râzı olsun!" diye bağırıyordu.
Bu duâyı işitince durdu.
Ve alıp içti o sudan.

Bunu gören bir yakını;
- Siz oruçlu değil miydiniz efendim? diye sordu.

Cevaben;
- Evet, nafile oruca niyet etmiştim. Ama sebilcinin duâsını işitince orucumu bozdum. "Belki kabul olur da Hak teâlânın rızâsına kavuşurum" diye ümitlendim, buyurdu.

AZABTAN KURTULMAK İÇİN

Bir gün de;
- Âhirette azabtan kurtulmak için ne yapmalı? diye sordular bu zâta.

Cevabında;
- Ehl-i sünnet âlimlerine uyan veya onların kitabını okuyan, azabtan kurtulur, buyurdu.

Ve ekledi:
- Gayemiz, bir kişiyi olsun küfür'den kurtarmaktır.


www.gonulsultanlari.com