Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Ben artık oldum
14.08.2010

Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin bir talebesi, bir gün şeytanın vesvesesine aldanarak; "Ben artık kemale geldim. Sohbete gitmesem de olur" diye düşündü kendi kendine.

Ve gelmedi sohbete.
O gece, şeytani bir rüya gördü.
Şöyle ki; yeşillikler içinde geziniyor, leziz yemekler yiyip, serin şerbetler içiyordu.

Uyanıp, "Cennete girdim" diye tabir etti bu rüyayı.
İyice inanmıştı kemale geldiğine.
Ancak Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, onu bu şeytani halden kurtarmak için ziyaretine geldi o gün.

Sohbet esnasında;
- Rüyada bir daha Cennete girersen, "Lâ havle" duâsını oku, buyurdu.

Genç o gece rüyada yine Cennete girdi ve "Lâ havle" duâsını okudu hemen.
O anda o yeşillikler kaybolup, "pis bir çöplük" içinde buldu kendisini.
Ve uyandı.

O hallerinin "şeytani" olduğu anladı.
Tövbe edip koştu hocasının huzuruna.

Büyük Velî ona sevgiyle bakıp;
- Evlâdım, her Müslüman bir mürşid-i kâmile muhtaçtır. Mürşidi olmayana şeytan musallat olur, buyurdu.

ÖNCE DÎNİNİ ÖĞRET!

Bir gün de, bir komşusu bu zâta gelip;
- Efendim, çocuklarımız var. Onlar için ne yapabilirim? diye sordu.

Cevaben;
- Önce İslâmiyeti öğret. Sonra da namaz kılmanın önemini anlat ve mutlaka kıldır, buyurdu.

- İstikballerini düşünmeyeyim mı efendim?
- Tabii düşün. Ama çocuğun istikbalini temin etmek, önce "iyi bir Müslüman" olmasıyla mümkündür.

- Ya dünya kazancı efendim?
- O da lazım. Ama dünya malı da, ancak "iyi bir Müslüman" olmak şartıyla işe yarar.


www.gonulsultanlari.com