Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bir kalbte îmân varsa
28.08.2010
Sehl bin Abdullah-ı Tüsteri hazretleri, bir gün sohbetinde;
- Bir kimsenin kalbinde hakiki îmân varsa, o kişi Rabbine karşı gelip de günah işleyemez, buyurdu.
Ve ekledi:
- Mesela kul hakkını bilen ve bunu düşünen bir Müslüman, ayağını uzatıp da rahat rahat yatamaz .
Şöyle devam etti:
- Îmânın, bir sureti vardır, bir de hakikatı. Her Müslümanda îmânın sureti bulunur. Nitekim Hak teâlâ Kur'ân-ı kerîminde mealen; (Ey îmân edenler, îmân ediniz!) buyuruyor.
Yâni Allahü teâlâ mealen; "Ey îmânın suretini edinen Müslümanlar, farzları yaparak ve haramlardan kaçınarak îmânın hakikatına kavuşunuz!" buyuruyor.
SOBAYI GÖRÜNCE
Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, hakiki îmân eden bir mümin, günah işleyip de Rabbine isyan edemez, buyurdu.
Ve ekledi:
- Çünkü o, gece gündüz âhiretini düşünür. Sobayı görünce; Cehennem'i hatırlar. Her günahı ateş bilir. Başkası günah işlese, onun kalbi yanar. ölüm'ü asla unutmaz.
İKİ GÜZEL İYİLİK
Bir gün de sevdiklerine;
- Size, iyiliklerden en güzel iki tanesini söyleyeyim mi? diye sordu.
- Seviniriz efendim, dediler.
- İyiliklerin birincisi, Allahü teâlâya dosdoğru bir îmân, öbürü, insanlara iyilik etmektir, buyurdu.
- Kimlere iyilik edelim hocam?
- Önce anneye, babaya ve hocaya. Sonra aile efradına, akrabaya, arkadaşlara, daha Sonra da yakından uzağa doğdu herkese.
www.gonulsultanlari.com