Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bedbahtlık alameti
29.08.2010

Sehl bin Abdullah-ı Tüsteri hazretleri, üstadına teslimiyetiyle meşhurdur.
Bir kimse anlatıyor:

Basra'da iken Sehl-i Tüsteri hazretlerine rastladım bir gün.
Baktım, parmağını bir bezle sarmıştı.

- Geçmiş olsun, dedim. Ağrıyor mu?
- Hayır, buyurdu.

- Niçin sardınız öyleyse?
Cevap vermedi.

Merak etmiştim doğrusu.
Sonra oradan ayrılıp Mısır'a gittim.

Hazret-i Sehl'in hocası Zünnun-ı Mısri hazretlerine rastladım orada da.
Baktım, Onun da parmağı sarılıydı.

- Geçmiş olsun, dedim. Ne oldu?
- Parmağım ağrıyor. İlaç koyup sardım, buyurdu.

- Allah şifâ versin, dedim.
Hazret-i Sehl'in durumunu o zaman iyi anladım.
Hocasına uymak için sarmıştı parmağını.

NEFSİN GIDASI NEDİR?

Bir gün nefisten bahsederken;
- Nefsin gıdası nedir, biliyor musunuz? diye sordu cemaatine.
- Bilmiyoruz, nedir efendim? dediler.

Cevaben;
- Haram ve günahlardır. Ama nefis doymaz. İstedikçe daha azar. Azdıkça daha ister, buyurdu.

Ve sordu onlara:
- Nefsini azdıran kimse rahat eder mi?
- Etmez tabii hocam, dediler.
- Öyleyse kesin gıdasını. Günah işlemeyin! buyurdu.

Ve sordu yine:
- Şeytan, insanı hangi hallerde kolay aldatır, biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim?

- İki yerde aldatır ve küfre sokar. Bunlardan biri öfke, diğeri şehvettir. Çünkü bu iki halde akıl örtülür. İnsan doğru karar veremez, buyurdu.


www.gonulsultanlari.com