Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sen bunun için yaratılmadın!
22.09.2010
Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri henüz çocuk idi ki, tarlaya, çift sürmeye gitmişti bir gün.
Yolda giderken hayvan dile gelerek;
- Ey Abdülkâdir, sen bunun için yaratılmadın! deyiverdi.
Korktu ve eve gelip;
- Anneciğim! Bana izin verirsen, Bağdat'a gideceğim, dedi.
- Niçin oğlum?
- İlim tahsil edeceğim anneciğim.
- Tabii evlâdım! İlim öğrenmeni ben de çok isterim, dedi.
Ve koltuğunun altına, kırk altın dikip;
- Sakın yalan söyleme! diye nasihat etti.
Abdülkâdir, bir kervanla çıktı yola.
Az sonra âniden eşkıyalar bastı kervanı.
Kimin ne parası varsa, hepsini aldılar.
Eşkıyanın biri, laf olsun diye sordu küçük Abdülkâdir'e:
- Ey çocuk, senin neyin var bakalım?
- Kırk altınım var efendim.
- Hani nerde?
- Koltuğumun altına dikti annem.
Reisleri gelip sordu bu defa:
- Ey çocuk, yanında altın mı var senin?
- Evet amca, kırk altınım var.
- Hani nerde?
- Koltuğumun altında.
O yeri söküp altınları görünce, şaşıp dona kaldılar.
Reisleri sordu yine:
- Pekâlâ evlâdım! Niçin doğruyu söyledin? Söylemeseydin, biz bulamazdık.
- Anneme söz vermiştim efendim.
- Ne sözü?
- Hiç yalan söylemeyeceğim diye söz verdim anneme.
Reis bunu duyunca, başladı ağlamaya:
- Eyvâh! Ben de kulluk yapacağım diye Rabbime söz vermiştim. Ama bunca senedir kulluk değil, eşkıyalık yapıyorum, dedi.
Hepsi o anda tövbe ettiler.
Ve o gün bu işi terkettiler.
www.gonulsultanlari.com