Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hayvanlar zikrediyordu
5.10.2010
Abdurrahman Tafzunci hazretleri büyük Velîlerdendir.
Bir gün ıssız bir çöle çıkıp, Allahü teâlâ'yı tesbihe başladı.
Şöyle ki;
- Ey vahşi hayvanların, kendi lisanlarıyla tesbih ettiği Rabbim! Seni, bütün noksanlıklardan tenzih eder, bütün kemal sıfatlarıyla tesbih ederim, dedi.
O anda, her taraftan vahşi hayvanlar gelip yanına toplanarak tesbihe başladılar.
Hepsi, kendi diliyle zikrediyordu.
Öyle ki, avazları Arş'a yükseliyordu.
Daha sonra;
- Ey bütün kuşların kendi lisanlarıyla tesbih ettiği Rabbim! Seni, bütün noksanlıklardan tenzih eder, bütün kemal sıfatlarıyla tesbih ederim, dedi.
O anda dört bir yandan akın eden rengârenk kuşları gördü.
Gelip, başı üstünde toplandılar.
Öyle ki, gökyüzünü bulut gibi örtüp, kendi lisanlarıyla zikre başladılar.
Yer gök kuş sesiyle inledi.
Sonra da;
- Ey bütün rüzgarların tesbih ettiği Rabbim! Seni tesbih ederim, dedi.
O anda, her taraftan tatlı rüzgarlar esmeye başladı.
O da, Hak teâlâ'yı zikrediyordu açıkça.
Hiç öyle güzel rüzgar esmemişti oralarda.
Bir daha da esmedi zaten.
Daha sonra;
- Yâ Rabbî, şu dağlar ve şu tepeler seni nasıl zikrediyorlarsa, ben de seni öyle tesbih ederim, dedi.
O anda etraftaki dağlar sallanıp, üzerlerinden koca koca kaya parçaları yuvarlandı aşağıya .
Hem kendi lisanlarıyla, Allah! Allah! diyerek, tesbihe başladılar.
Yer gök bu tesbihle inliyordu.
Abdurrahman Tafzunci hazretleri daha sonra evine geldi. Bu olanları çok insanlar görüp işitmişlerdi.
www.gonulsultanlari.com