Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Âhiret nasıl yer?
21.10.2010

Ebû Said-i Harraz hazretleri, bir gün vefat eden oğlunu rüyada görüp;
- Ey oğlum, âhiret nasıl bir yer? diye sordu.

Oğlu cevabında;
- Babacığım, burada iki yer var ki, biri Cennet, öbürü Cehennem'dir. İnsanlar bu iki yerde sonsuz kalacaklar, dedi.

Ve ekledi:
- Burada dünya'daki işlerden soruyorlar. Cevap veremeyenler Cehennem'e, doğru cevap verenler Cennet'e gidiyor.

Şöyle bitirdi:
- Yâni dünyadaki ameller karşılıksız kalmıyor babacığım. İnsanlar, ya ebedî bir azab'a düşüyor, ya da sonsuz bir saâdet'e kavuşuyorlar.

BİZİ ÜZÜYORLAR

Bir gün de, bu zâta biri gelip;
- Efendim, haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? diye sordu.

Büyük Velî cevaben;
- Eden, kendine eder, buyurdu.

Adam sordu:
- Yâni cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan.

- Ama onlar saltanat sürüyor hocam.
- Bu gün öyle, ama yarın ne olacağı belli olmaz. Allahü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez kardeşim.

GENÇLİĞİ FIRSAT BİLİN!

Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, dikkat edin ki, bu gençliğiniz bir gün biter. Bizim gibi takatten düşmeden önce bu gençliği fırsat bilin ve Allaha kulluk edin, buyurdu.

Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibâdetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. ihtiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibâdet yapsa da fazla sevap alamaz.


www.gonulsultanlari.com