Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kendisini gizlerdi
26.10.2010

Cafer-i Huldi "rahime-hullahü teâlâ" Evliyâ zatlardandır.
Bağdat'ta yaşadı.

Takvâ sahibi
olup, haram ve şüpheliden çok sakınır, her hâli sünnet-i seniyye'ye uygun olurdu.
Keramet sahibiydi.
Ama kendini gizlerdi.

Kendine ait bir hâli anlatırken, onu, başka bir Velî'ye nisbet ederdi daima.
Mesela bir gün şöyle anlatmıştı:

Velîlerden birisi, Beytullah'a, ömre yapmak için gelmişti.
Orada iken çok acıktı ama yiyecek almak için parası yoktu.

İçinden, samimiyetle; "Yâ ilâhî, acıktım ama param yoktur. Sonsuz ihsanınla beni doyur" diye yalvardı.

O anda gaibten bir sofra geldi önüne.
Onları yiyip doyurdu karnını.
Onun, "Velîlerden biri" dediği kişi, bizzat kendisiydi.

UZUN EMEL KURMAYIN!

Bir gün bazı sevdikleri;
- Efendim, âhiret'te şiddetli azaba duçar olmamak için ne yapmalıyız? diye sordular.

Cevabında;
- Uzun emel kurmayın, buyurdu.

Ve izah etti:
- Çünkü ecel ardınızdan yaklaşmaktadır. Bu ömür, böyle ilel ebed sürmeyecek. Hiç ummadık bir anda hepimize ölüm gelecek, buyurdu.

Ve sordu onlara:
- Mesela şu anda çok şiddetli bir zelzele olsa, hangimiz kurtulabilir?
- Hiçbirimiz efendim, dediler.

- Para pul ne kadar çok olsa da, orada işe yarar mı?
- Yaramaz tabii efendim, dediler.

Ve sordular hemen:
- Orada ne geçer efendim?
- Orada geçerli olan, salih ameldir, buyurdu.


www.gonulsultanlari.com