Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Îmânla gitmek için
27.10.2010
Bir gün sevdiği bir genç, Cafer-i Huldi hazretlerine;
- Efendim, dünya'dan îmân ile gitmek için ne yapmak lazımdır? diye sordu.
Cevaben;
- Son nefeste Allah demelidir, buyurdu. Yâni son söz, Allah olmalıdır.
Delikanlı;
- Peki efendim, dedi.
Ve ayrıldı huzurdan.
Delikanlı birkaç adım gitmişti ki, mübarek zât seslendi arkasından:
- Peki anladın mı dediğimi?
- Evet efendim. Îmânla gidebilmek için son söz Allah olmalıdır.
- Peki ne zaman Allah diyeceksin oğlum?
- Son nefeste diyeceğim efendim.
- Peki, son nefes ne zamandır?
- Bilmem, Allah bilir efendim.
- Şu anda da gelebilir mi?
- Elbette efendim.
- Evlâdım, "Son nefes belli değil" diyorsun. Öyleyse şimdiden Allah desene. Niçin son nefesi bekliyorsun?
- Ama ben henüz gencim efendim.
- Ecel, genç ihtiyar tanır mı oğlum? Ecel, bazen öyle ânî gelir ki, bir kez Allah demeye fırsat bulamazsın belki.
- Ne yapayım öyleyse hocam?
- Şimdiden başla Allah demeye. Zira ilerde başka zamanın olmaz belki.
NASIL BAŞARDINIZ?
Bir gün de;
- Nasıl muvaffak oldunuz? diye sordular bu zâta.
Cevaben;
- Bir hadîs-i şerîfe yapışarak, buyurdu.
- O hangi hadîs-i şerîf efendim?
- Helekel müsevvifun buyurdu.
Ve ekledi:
- Yâni Peygamber Efendimiz; "İyi işleri sonraya bırakanlar ziyan etti" buyuruyor. Ben bu hadîs-i şerîfe uyarak bu günün işini yarına bırakmadım.
www.gonulsultanlari.com