Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Nereye gitmiştiniz?
28.11.2010
Bir gün de Ebül Vefa hazretleri berberde tıraş oluyordu ki, tıraşın yarısında kalkıp, hızla bir yöne doğru koşturdu.
Berber merak etti haliyle.
Niçin böyle acele gittiğine bir mânâ veremedi.
Ancak yarım saat sonra geri gelip oturdu yine berber koltuğuna.
Berber tıraşa başlayıp;
- Merak ettim efendim. Az önce acil olarak nereye gitmiştiniz? diye sordu.
- Falan köye gitmiştim. Orası deniz kenarıdır ve buraya bir günlük mesafededir, buyurdu.
Ve rica etti ona:
- Sen yarın yola çıkıp o köye var. Orada şöyle şöyle bir kimse olacak. Onu bul ve kendisine; (Siz denizde seyahat ederken, Fırtınaya tutuldunuz. Tam geminiz batacaktı ki, Eğer kurtulursak, Ebül Vefa hazretlerine onbin dinar vereceğiz diye nezrettiniz. O esnada başı yarım tıraşlı biri gelip geminizi düzeltti ve kurtuldunuz) diye söyle.
Ve ekledi:
- O parayı alıp bana getir!
Berber;
- Başüstüne efendim, dedi ve gidip buldu o adamı.
Bunları söyleyince adamcağız çıkarıp verdi ona onbin dinarı.
Üstelik de teşekkür etti kendisine.
GIYBET, KUL HAKKINA GİRER
Bir gün bazı sevdiklerine;
- Gıybet günahı, zina günahından zordur, buyurdu.
- Hikmeti nedir efendim? dediler.
- Çünkü zinanın tövbesi kabul olur, gıybetinki olmaz.
- Peki ne yapmamız lazım efendim?
- Helâllaşmaktan başka çâresi yoktur. Çünkü bu, kul hakkına girer. kul hakkını dünyada ödemek kolaydır. Ama âhirette çâresi bulunmaz.
www.gonulsultanlari.com