Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Canım taze hurma istiyor
21.12.2010
Alî bin Heyti hazretlerinin bir hizmetçisi vardı ki, hâl ehli bir kişiydi. Bir zaman hastalandı. Hastalığı git gide artınca, öleceğini anlayıp, Alî bin Heyti hazretlerine;
- Hocam, canım taze hurma yemek istiyor, diye arzetti.
Ancak hurma mevsimi değildi.
Alî bin Heyti hazretleri;
- Evlât! Bu mevsimde taze hurma bulunmaz. Ama Ketfan vilâyetinde bolca vardır, buyurdu.
Orada Abdüsselâm adında bir tanıdığı vardı ama bu yer, altı aylık mesafede çok uzak bir yerdi.
Bulunduğu yerden;
- Ey Abdüsselâm! Bize oradan taze hurma getir! diye seslendi.
Hizmetçi, son nefeslerini alıyordu ki, Abdüsselâm bir sepet hurma ile yetişti.
Sonra memleketine dönmek için yollara düştü.
Bir müddet sonra bir kadın gördü ki, çok güzeldi.
Gözü ona takılıp, bir anda âşık oldu ona.
Nefsine aldanıp, onunla beraber olmak istedi.
Ancak kadın;
- Şu kadar paran yoksa, yanıma gelme! diye haber gönderdi.
Malesef kabul etti bu teklifi.
Zira nefsine aldanmıştı bir kere.
O gece kadına gitmeye karar vermişti ki, hastalandı birden.
Yatağa düştü.
Alî bin Heyti hazretleri, bir talebesine;
- Acele koş, Abdüsselâmın üzerine bir testi soğuk su boşalt! buyurdu.
Talebe;
- Başüstüne hocam, dedi.
Ve gidip ifa etti hocasının bu emrini.
Abdüsselâm, soğuk su vücuduna temas edince;
- Allah Allah! diyerek fırladı yataktan.
Kalktığında, o haram istek çıkmıştı kalbinden.
Tövbe istiğfar etti hemen.
www.gonulsultanlari.com