Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Çocuğumu kurtarın!
28.12.2010

Ebû Bekr bin Hüvara hazretleri, büyük Evliyâdandır.

Bir gün, huzuruna bir kadın gelerek;
- Efendim, az önce filân nehirde oğlum boğuldu. Ondan başka da hiç kimsem yoktur. Ben şimdi ne yapacağım, diye dert yandı.

İbni Hüvara
hazretleri;
- Peki ne istiyorsun? diye sordu kadıncağıza.

Kadıncağız ağlıyarak;
- Oğlumu bana geri ver, dedi.

Mübarek zât şaşırdı:
- Oğlum boğuldu diyorsun.

Dertli kadın;
- Evet boğuldu. Ama sen duâ edersen, Rabbim onu diriltir. Aziz ve Celil olan Allahü teâlâ'ya yemin ederim ki, O, sana bu makamı vermiştir, dedi.

Ve ekledi:
- Bana bu iyiliği yapmazsan, seni Hak teâlâ'ya şikâyet ederim.

Büyük Velî gülümsedi:
- Nasıl şikâyet edersin bacım?
- Yâ Rabbî, ben içim yanarak bu zâta gidip yalvararak derdimi arz ettim. Oma O, gücü varken oğlumu kurtarmaya yanaşmadı, derim.

Mübarek zât, başını öne eğip, bir müddet murakabe eyledi.

Sonra, sordu kadına:
- Oğlun hangi suda boğuldu?
- Filân nehirde.

Birlikte o nehrin kıyısına geldiler.
Gerçekten ilerde, su üstünde hareketsiz yatan biri vardı.

Çocuğun cesedi, boğulduğu yerde su üstünde duruyordu öylece.
İbni Hüvara hazretleri, su üstünden yürüyüp, çocuğu aldı.

Omuzunda taşıyıp, annesinin önüne bıraktı ve;
- Al oğlunu! buyurdu.

Kadın, oğlunu görür görmez kuvvetli bir sevinç çığlığı attı.
Zira nefes alıyordu çocuk.


www.gonulsultanlari.com