Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Malın kusurunu söyle
6.01.2011

İmâm-ı âzam hazretleri, kazancına haramın zerresini sokmazdı. Şüpheliyse, o kârın tamamını dağıtırdı fakirlere.

Bir gün ortağına;
- Son gelen malda kusurlu elbiseler var. Onları satarken, kusurunu söylemeyi unutma! diye tembih etti.

Ancak ortağı unuttu yine.
Ve kusurlu elbiseden bir tâne sattı o gün. Sonradan hatırladıysa da bulmak imkânsızdı o kimseyi.
Tanıdığı biri değildi zîrâ.

Hazret-i İmâm bunu öğrenince;
- O partiden ne kadar kâr edildiyse, hepsini fakirlere dağıt, kasamıza o kârın zerresi girmesin, buyurdu ortağına.

Ve öyle yaptılar.
Doksanbin akçeydi kazancın tamamı.
Hepsini fakirlere dağıttılar.

NAMAZ KILARKEN

Bir gün, bâzı Müslümanlar;
- Efendim, namaz kılarken kalb ne ile meşgul olmalı? diye sordular.

Büyük İmâm cevabında;
- Namazla meşgul olmalıdır, buyurdu.

- Namazın nesiyle efendim?
- Farzlarını, vaciblerini, sünnetlerini ve müstehaplarını en mükemmel şekilde yapmayı düşünmekle.

MÜ'MİN İÇİN EN KÖTÜ HAL

Bir gün de;
- Bir mü'min için en kötü hâl nedir efendim? dediler.
- Yanına rahat gidilmemesidir, buyurdu.

Ve bunu açıklayıp;
- Yâni bir kişi, bir arkadaşının yanına, korkarak, çekinerek gidiyorsa, bu hâl, kimse için çok tehlikelidir. Zîrâ böyle olanların son nefesinden korkulur, buyurdu.


www.gonulsultanlari.com