Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Abdestin önemi
23.01.2011
Câfer-i Sâdık hazretlerine bir gün iki genç gelip;
- Efendim, bize abdestin fazîletinden anlatır mısınız, dediler.
Büyük Velî, onlara;
- Peki buyurup, şu hadîs-i şerîfi nakletti:
(Ümmetimin abdest uzuvları, mahşer karanlığında öyle nurlu olur ki, etraflarına ışık saçar. Başkaları onlara gıbta ile bakıp; keşke biz de bu ümmetten olsaydık, diye hayıflanırlar).
Ve şöyle devam etti:
- Eski Peygamberlerin kitaplarında; Bir şeyden korkan kimse hemen abdest alırsa, o şeyin zararından korunmuş olur diye okumuştum.
Sonra şu hâdiseyi anlattı:
Bir yere gidiyordum.
Bir râhibin evini görünce durup, onu îmâna dâvet etmeyi düşündüm.
Varıp çaldım kapıyı.
Ama kapı açılmadı.
Bekledim. Bir kaç dakîka sonra,
râhip elinde havlu ile çıkıp;
- Beklettim, dedi. Özür dilerim.
Sordum:
- Hayırdır, niçin geç açtınız?
- Abdest alıyordum da.
- Abdest mi alıyordunuz, niçin?
- Sizi pencereden görünce heybetinizden korku geldi kalbime. Hemen abdest almaya gittim. Zîrâ Tevrat'ın tavsiyesi böyledir.
- Nasıl?
Tevrat'ta; Bir şeyden korktuğun zaman abdest al ki, ondan zarar görmiyesin diye yazıyor.
- Ya, ne güzel, dedim.
Îmâna çağırmanın vaktiydi.
- Size bir teklifim var, müslüman olur musunuz? dedim.
Râhip tereddütsüz;
- Hayhay! dedi.
Ve Kelime-i şehâdeti okuyup, îmânla şereflendi. Bir abdest sebebiyle ebedî Cehennemden kurtardı kendisini.
www.gonulsultanlari.com