Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Babacığım, müjde!
29.01.2011
Ahmed bin Hanbel hazretleri, Abdullah bin Mübarek adındaki Velî'yi çok seviyor ve Onu görmeyi çok istiyordu.
Öyle ki o zâtın hasretiyle geçti ömrü.
Bir gün kapısı çalındı.
Oğlu koştu kapıya.
Açtığında, hiç tanımadığı bir kimseyi gördü eşikte.
- Buyurun kimi aradınız?
- Ahmed bin Hanbel'in evi burası mı?
- Evet efendim.
- Benim adım Abdullah bin Mübarek. Ziyârete gelmiştim kendisini.
Çocuk sevinçle babasına koşup:
- Babacığım müjde! Çok sevdiğiniz Abdullah bin Mübarek hazretleri kapıda. Sizi ziyârete gelmiş, dedi.
Ancak ibni Hanbel hazretleri;
- Görüşemeyeceğim, buyurdu.
- Niçin babacığım? Hani Onun hasretiyle yanıp kavruluyordunuz.
- Doğru evlâdım. Onu çok sevdiğim için görüşemeyeceğim.
- Hiçbir şey anlamadım babacığım.
- Oğlum, bu dâr-ül firâk'ta, yâni ayrılık dünyasında birkaç gün görüşürsem, ayrılığına dayanamam. Görüşüp ayrılmaya, tâkatım yoktur. Onu öyle bir yerde görmek isterim ki, hiç ayrılık olmasın, Onu hep göreyim, dedi.
İYİ MÜSLÜMAN NASILDIR?
Bir gün bâzı gençler;
- İyi bir Müslüman nasıl olur efendim? diye sordular bu zâta.
Cevabında;
- İyi Müslüman kimseye yük olmaz, herkesin yükünü çeker, buyurdu.
Ve daha îzah etti:
- Yâni iyi Müslüman, kimseye yük olmaz, sıkıntı vermez. Bilâkis herkesin yükünü çeker, sıkıntısını giderir.
- Ya namaz, oruç hocam?
- Onlar her Müslümanın aslî vazifesidir, zâten yapacaktır.
www.gonulsultanlari.com