Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Niçin serbest bırakmış?
6.02.2011
Ömer bin Abdülazîz hazretleri, bir gün yolda bir sarhoş gördü. Yakalayıp cezâ verecekti ki, o sırada hakaret etti sarhoş kendisine. O anda vazgeçti cezâ vermekten. Ve serbest bıraktı adamı.
Hâdiseyi görenler;
- Ona cezâ verecektiniz. Size hakaret edince vazgeçtiniz. Hikmeti nedir efendim? dediler.
Cevaben;
- Onu, içki içtiği için, yâni dînimiz için cezâlandıracaktım. Ama bana hakaret edince öfkelendim. Önceki hâlis niyetime nefsim karışır diye korktum. Onun için salıverdim, buyurdu.
ÇOK MERHAMETLİYDİ
Ömer bin Abdülazîz hazretleri, herkese, hattâ hayvanlara bile çok merhametliydi.
Bir katırı vardı. Onu çalıştırarak, kârıyla geçimini sağlıyordu. Katırı çalıştıran hizmetçisi, bir akşam normalinden fazla para getirdi.
Sordu hemen kendisine:
- Bu gün niye fazla para getirdin?
- İşe erken gidip geç döndüm efendim.
Halîfe hazretleri;
- Hayvanı çok yormuşsun, bunu telâfi için üç gün dinlendir, buyurdu.
EN KIYMETLİ ŞEY
Bir gün de;
- Bu dinde en kıymetli şey nedir efendim? diye sordular bu zâta.
- İstikâmet'tir, buyurdu.
- İstikâmet nedir ki efendim?
- İstikâmet, doğru yolda yürümekte sebat etmek ve hiç tâviz vermemektir, buyurdu.
Ve ilâve etti:
- Hud sûresinde meâlen; Ey Habîbim, emr olunduğun istikâmet üzere ol! buyuruluyor ki, bu âyet-i kerîme gelince, Efendimizin aleyhisselâm mübarek sakalına ak düştü o gece.
www.gonulsultanlari.com