Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hanım, şunu kızart!
12.02.2011

Allah dostlarından Zeynel Arab Efendi'yi, bir sevdiği yemeğe dâvet etti.
İki piliçleri vardı, birini kesip kızarttırdı hanımına. Ancak hanımı pek memnun olmadı bu işten. Zîrâ bilmezdi Allah adamlarının kıymetini.

O kişi bu zâtı başka gün de dâvet ettiğinde, hemen öbür pilici kesip;
- Hanım şunu kızart! dedi yine.

Kadının yüzü ekşidi:
- Canım piliç şart mı, bugün de çorba olsun! deyiverdi.

Adam sinirlendi:
- Hayır, dediğimi yapacaksın!
- Peki peki kızma hemen, dedi.
Ve gönülsüz kızarttı pilici.

Adam kızarmış pilici sofraya getirip;
- Buyurun efendim, dedi.
Lâkin O, el uzatmadı pilice.

Adam üzülerek sordu:
- Efendim neden yemezsiniz?

Büyük zat mânâlı mânâlı bakıp;
- Canım piliç şart mı, bu gün de çorba omsun, buyurdu.
Hanım duydu bunu içerden. Alacağını almıştı. Artık sevgi ve saygı duydu bu Allah dostu'na. Öyle ki, geçti kocasını.

ÇOK İSTİĞFAR OKU!

Bir gün de bir sevdiği gelip;
- Efendim çok sıkıntılarım var, ne yapayım? diye sordu.

Cevaben;
- Çok istiğfâr oku! buyurdu.
Adam okuyup, kurtuldu sıkıntıdan.

Başka gün de bir genç gelip;
- Efendim işlerimde muvaffak olamıyorum, diye dert yandı.

Büyük Velî ona da;
- Öyleyse tövbe et! buyurdu.
O da tövbe edip muvaffak oldu işlerinde.

Biri de çocuğumuz olmuyor, dedi.
Cevap aynıydı:
- Öyleyse çok istiğfâr eyle!
Adamcağız devamlı istiğfâr okuyunca, o sene çocukları oldu. Hem de ikiz.


www.gonulsultanlari.com