Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Namazda sinek kovmak
21.02.2011

Ebû Alî Dekkak hazretleri, Velîlerin büyüklerindendir. Bir gün bâzı sevdikleri bu zâta gelip;
- Efendim, namazda sinek kovan kimse için ne dersiniz? diye sordular.

Onlara;
- Siz meşhur Ayaz'ın hikâyesini bilir misiniz? diye sordu.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.

Şöyle anlattı:
Sultân Mahmud Gaznevî'nin Ayaz adında bir vezîri vardı. Edebli olmasıyla meşhurdu. Sultânın huzurunda, çok edebli durur, bir âzâsını bile oynatmazdı.

Ama bir gün;
o huzurda ayağının ucunu birazcık oynattı. Fakat sultânın gözünden kaçmadı bu hareket. Ayaz böyle yapmazdı, herhalde bir özrü var? diye düşündü.

O çıkınca, birini görevlendirip;
- Ayaz'ı tâkib et. Bana bilgi getir! diye emretti.

O kimse;
- Başüstüne sultânım! dedi.
Ve gizlice tâkib etti Ayaz'ı.

Ayaz, biraz ilerde köşeyi dönünce durup pabucunu çıkardı. İçinden canlı bir akrep düştü. Onu oracıkta ezip;
- Pis hayvan! Sultânın huzurunda ısırıp, edebimi bozdurdun! diye mırıldandı.

Memur geri dönüp, vaziyeti anlattı Sultâna.

Sultân Mahmud çağırdı Ayaz'ı ve;
- Ey Ayaz! Huzurumda edebini bozmaya seni mecbur eden şey neydi? diye sordu.

O, boynunu büküp;
- Sultânım! Kölenin işi kusur işlemek, Sultâna yakışan affetmektir, dedi.

Sultan;
- Affettim, ama buna sebep ne olduğunu da söyle deyince;
- Sultânım! Bir akrep peş peşe ayağımı sokuyordu. Yedi kere sabredip ayağımı oynatmadım. Sekizincide dayanamayıp, ayağımı oynattım. Özür dilerim! dedi.


www.gonulsultanlari.com