Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hakkını helâl et!
7.03.2011

Bâyezid-i Bistâmî hazretleri, bir gün, çamurlu bir yoldan yürüyordu. Bir ara ayağı kayıp tam düşecekti ki, bir duvara tutunup, düşmekten zor kurtuldu.

Ve hemen o duvarın sâhibini bulup;
- Kardeşim, düşmemek için senin duvarına tutundum. Duvardan bir miktar toprak düştü. Hakkını helâl et, buyurdu.

Adam mecûsî imiş meğer.
Hayretle sordu:
- Sizin dîniniz bu kadar hassas mıdır?

Büyük Velî;
- Elbette, İslâmda kul hakkı var, buyurdu.

- Kul hakkı mı?
- Evet. Bu gün helâllaşmazsak, yarın mahşer gününde ödemek çok zor olur.

- Canım bu kadarcık şeyden ne çıkar?
- Olsun. Rabbimiz, her günahı affetse de kul hakkını affetmez. Onun için mutlaka helâl etmelisin.

Adam durdu, düşündü. Kalbine, hidâyet nurları dolmaya başladı ve;
- Ben hakkımı helâl ettim. Sen de bana İslâmı öğret, dedi.
Ve kelime-i şehâdeti söyleyip müslüman oldu.

* * *

Bir gün de nasîhat istediler bu zattan.
- Bir günah işlediğinizde acele tövbe edin, buyurdu.

Sordular:
- Geçim darlığı için ne tavsiye edersiniz efendim?

Cevap aynıydı:
- Tövbe edin!

Bir başkası sordu;
- Çocuğumuz olmuyor efendim. Ne tavsiye edersiniz?
- Töbe istiğfâr edin.

Adam şaşırdı:
- Çocuk için de mi tövbe edelim efendim?
- Evet, tövbe istiğfâr her kapının anahtarıdır. Onun açmadığı kapı yoktur, buyurdu


www.gonulsultanlari.com