Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bana biraz mühlet verin
10.03.2011
Seyyidet Nefîse hazretleri zamanında zâlim biri vardı. Suçsuz bir Müslümana zulmetmek için harekete geçti. Adamları gelip de götürmek isteyince;
- Bana biraz mühlet verin, bir yere gitmem lâzım, dedi.
İzin verdiler. Doğruca Seyyidet Nefîse hazretlerine gitti ve;
- Falan zâlime gidiyorum. Duâ edin de şerrinden kurtulayım, dedi.
Mübarek hâtun;
- Hiç korkma, o zâlimin gözünden Rabbimiz seni gizler, buyurdu.
Sevinip geri geldi ve adamlarla beraber o zâlimin huzuruna gittiler. Lâkin zâlim, göremedi bu günahsız mü'mini.
Adamlarına;
- Dediğim kişiyi niçin getirmediniz, ben sizi nereye göndermiştim? diye çıkıştı.
Adamlar şaşırdı:
- İşte, istediğiniz adam karşınızda duruyor, dediler.
Kızdı zâlim, köpürdü:
- Siz benimle alay mı ediyorsunuz?
Durum anlaşılmıştı. Mecbûren;
- Efendimiz, bu kimse buraya gelmeden önce izin alıp, Seyyidet Nefîse'ye gitti ve Ondan duâ istedi. O da; Yâ Rabbî, bu kulunu o zâlimin gözünden gizle, ona gösterme! diye duâ etti, dediler.
Zâlim bunu işitince anladı yanlış yaptığını. Başını önüne eğip, tövbe etti. Ve bir daha zulmetmedi kimseye.
* * *
Bir gün bazı hanımlara;
- Hiç kimsenin kalbini incitmeyin, velev ki kâfir bile olsa, buyurdu.
Hanımlar şaşırdılar:
- Kâfirlerin de mi?
- Evet, onların da kalbini kırmayacağız.
- Ama onlar Allah'ı inkâr ediyor.
- Olsun, öyle de olsa, hiç kimsenin kalbini kırmaya hakkımız yoktur. Kalb kırmak dînimizde haramdır, buyurdu.
www.gonulsultanlari.com