Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kalemlerimiz ateş olsaydı da...
5.04.2011

Tâbiînden Muttarif bin Abdullah hazretleri, sohbetlerinde, ehil olmadığı halde, dînî mevzûlarda konuşan yâhut yazı ve kitap yazan kimselere nasîhat ederdi.

Bir gün de;
"Kıyâmet günü bâzı insanlar, dünyâda iken yazdıkları şeyler için pişmân olup; Âh! Keşke kalemlerimiz ateş olsaydı da bunları yazamaz olsaydık, derler" buyurdu.

* * *

Yine bir gün;
Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini naklederek birşey anlatıyordu ki, cemaatten biri;
"Bize yalnız Kur'ân'dan söyleyin!" deyiverdi.
Mübârek üzüldü.

O kişiye dönüp;
"Biz de zâten kendisine vahiy gelen ve murâd-ı ilâhîye tam vâkıf olan hazret-i Peygamberin sözlerini naklederek, Kur'ân-ı kerîm'den bahsediyoruz" buyurdu.

* * *

Arafat'ta vakfeye durmuştu. Ellerini kaldırıp; "Yâ Rabbî! Bu kullarının duâlarını, benim günahlarım sebebiyle reddetme, kabûl et!" diye yalvardı.
Halbuki o insanlar, bilhassa Onu vesîle ederek duâ ederlerdi.

* * *

Yine bir Cumâ günü, kuşlar cıvıldayınca, yanındakilere; "Bu kuşlar ne diyor?" diye sordu.
"Bilmiyoruz" dediler.

Bunun üzerine;
"Bu kuşlar; Duâların ve tövbelerin kabul olunduğu bu mübârek güne selâm olsun! diyorlar" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com