Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Her koyun kendi bacağından
28.05.2011

Behlül Dânâ hazretleri, kimin
bir yanlışını görse îkâz ederdi.

Bâzıları bundan rahatsız olup,
koştular Hârun Reşîde:
"Ey halîfe, Behlülden şikâyetçiyiz".

"Neden?
"İşimize karışıyor. Lütfen ona
söyleyin de, karışmasın bize".

Hârun Reşîd
, Onu çağırıp;
"Ey Behlül, halk senden şikâyetçi" dedi.

"Neden şikâyetçilermiş?"
"İşlerine karışıyormuşsun. Bırak, karışma onlara, ne yaparlarsa yapsınlar. bilirsin, her koyun, kendi bacağından asılır".

Behlül Dânâ
, hiç cevap vermedi.
Gidip birkaç koyun alıp onları kesti
ve herbirini bir sokağın başına astı.

İnsanlar onu görüp;
"Ne olacak deli işte!" dediler.

Lâkin birkaç gün sonra, etler kokmaya başlayınca, yine Halîfeye koşup;
"Behlüle bir şey söyle" dediler.

"Yine ne var?"
"Pis kokudan bîzar olduk".

Hârun Reşîd Onu çağırıp;
"Ey Behlül, mahalleli senden yine şikâyetçi" dedi.

"Neymiş şikâyetleri?"
"Astığın koyunlar çok fenâ kokuyormuş, rahatsız olmuşlar".

"Ama ben, senin dediğini yaptım".
"Ne yaptın?"
"Her koyunu, kendi bacağından astım".

TAŞ ATTILAR

Behlül Dânâ
hâl ehli bir Velî idi.
Çocuklar, taş attılar bir gün kendisine.
Bir taş vücûduna isâbet edip kanattı.

Buna rağmen kızmayıp;
"Ey çocuklar! Attığınız taşlar vücûdumu kanattı. Ama bu da Allah'tandır. Mutlaka bir günah işlemişim ki bu iş geldi başıma" dedi.

Çocuklar mahcup oldu.
Ve özür dilediler kendisinden.


www.gonulsultanlari.com