Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Neymiş o mühim haber?
22.07.2011
"Ömer bin Hattâb", Efendimizi öldürmek niyetiyle yollara düşmüş, az sonra Nuaym bin Abdullah'la karşılaşmıştı. Nuaym, Onun asıl niyetini öğrenince irkildi ve
"Yâ Ömer! Sana mühim bir haberim var" dedi.
Ömer sordu:
"Neymiş o haber?"
"Kız kardeşin ve enişten müslümân oldular. İstersen işe önce onlardan başla".
Nuaym'ın gâyesi, hedef şaşırtmaktı. Onu Efendimizden uzaklaştırmak için oyalama taktiğiydi.
Ve taktik tutmuştu. Nitekim Ömer, o an için Efendimiz aleyhisselâmı unutmuş, hızlı adımlarla kız kardeşinin evine yönelmişti.
Gerçekten de kız kardeşi Fâtıma ve zevci Sa'îd müslümân olmuşlar ve yeni mü'minlerden Habbâb bin Eret'i evlerine çağırmış, ondan Kur'ân-ı kerîm okumayı öğreniyorlardı.
Ömer eve yaklaşınca, dışardan Kur'an seslerini işitti ve beyninden vurulmuşa döndü.
İçinden;
"Demek doğru, bunlar müslümân olmuş" dedi.
Ve kapıyı yumruklamaya başladı. Hem de kırarcasına. Fâtıma ve Sa'îd, pencereden Onu bu hiddetle görünce, büyük bir telâşa kapıldılar.
Ve şimşek hızıyla kalkıp, Habbâb'ı kilere, Kur'an sayfalarını da başka yere gizleyip, kapıyı açtılar.
Renk vermemeye çalışıyorlardı. Ancak Ömer anlamıştı hakîkati.
Hiddetle sordu:
"Ne okuyordunuz?"
Bu suâle cevap vermek kolay değildi. Ne deseler acabâ?
Ne söyleseler?
Ömer, patlamaya hazır bir yanardağ gibiydi ve cevap bekliyordu suâline.
Hiddetle bağırdı:
"Size soruyorum, ne okuyordunuz?"
............
"Kur'an okuyordunuz değil mi?
(Devamı yarın.)
www.gonulsultanlari.com