Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Hırkasında oniki yama vardı
31.07.2011
Hazret-i Ömer radıyallahü anh devrinde, pek çok memleketler fethedilmiş, hem de ganîmet olarak hesapsız mal ve çok altın alınmıştı.
Ama hazreti Ömer'in yaşayışı değişmedi eskisi gibi arpa ekmeği yer, yamalı elbise giyerdi.
Kızı Hazret-i Hafsa radıyallahü anhâ, o haşmetli günlerde babasını ziyârete geldi bir gün.
Ancak babasının hırkası dikkatini çekti. Hayret ve şaşkınlıkla baktı babasına:
"Babacığım!"
"Buyur kızım".
"Hırkanız çok eski, üstelik de yamadan görünmüyor. Bir yenisi alsanız diyorum"
Buyurdu ki:
"Bak kızım. Efendimiz vefâtına yakın beni huzuruna çağırıp; "Yâ Ömer! Mahşerde benim yanımda olmak ister misin?" diye sordu.
Ben cevâben;
"Çok isterim yâ Resûlallah" deyince, "Öyleyse şu yaşayışını değiştirme" buyurdu.
Bunu anlatıp;
"Şimdi söyle bana kızım. Resûlullahın bana vasiyeti böyleyken, ben eski yaşayışımı değiştirebilir miyim?" diye sordu.
Hazret-i Hafsa;
"Haklısınız babacığım" dedi.
Ve özür diledi.
ESKİ HIRKA
Yine bir gün hazret-i Ömer'in radıyallahü anh sırtında, hurma lifinden ve üzerinde on yaması olan bir hırka vardı. Eshâb bunu farkettiyse de bir şey söylemeye çekindiler.
Biri cesarete gelip;
"Hırkanız çok eski. Bunu çıkarıp da şöyle devlet başkanına yakışan hırka alsanız" deyiverdi.
Halîfe celâllenip;
"Ey Resûlün eshâbı! Cenâb-ı Hak bize "İslâm" ni'metini vermişken, "eski hırka" giymemizin ne önemi vardır?" buyurdu
www.gonulsultanlari.com