Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bana da yeni elbise al!
5.08.2011
Hazret-i Ömer radıyallahü anh, halîfe iken bile fakîr olup, elinde avcunda para bulunmazdı pek. Nitekim bir bayram gelmişti. Bu hüzünle babasına koşup; Bu menfî cevaptan daha bir mahzun oldu.
Eshâbtan çoğu, çocuklarına bayramlık elbiseler almışken, O kendi oğluna alamamıştı.
Bayram sabahı, arkadaşları rengârenk yeni elbiseler içinde neşeliyken, onun oğlu mahzundu.
"Banacaığım, bana yeni esvap al, arkadaşlarıma hep alınmış" dedi.
Hazert-i Ömer;
"Alırım evlâdım, ama paramız yok" buyurdu.
Zîra yeni elbisesi olmadığı gibi, üstündeki de yamalıydı. Öbür çocuklar bu durumu farketmiş olmalılar ki, hemen alaya aldılar zavallıyı.
O da ağlayarak koştu babasına. Hazret-i Ömer; "Oğlum niçin ağlıyorsun?" diye sordu.
Çocuk; "Benimle alay ediyorlar" dedi.
"Niye alay ediyorlarmış?"
"Elbisem yamalı diye".
Hazret-i Ömer çok üzülüp, beytülmâl memurunu çağırdı huzûruna. Durumu anlatıp;
"Bana, gelecek ayın maaşına mahsûben biraz avans verir misin?" dedi.
Memur;
"Bana, bir ay yaşayacağınıza dâir bir senet verirseniz, takdim ederim" dedi.
Halîfe;
"Böyle bir imza veremem" deyince, "Özür dilerim efendim, öyleyse ben de avans veremem" dedi.
Halîfe, beytülmal memuruna hak verip, takdir etti.
Ama üzüldü.
Oğluna dönüp; "Görüyorsun yavrum, memur amca para vermiyor. Verseydi, istediğini alırdım" buyurdu.
Bunun üzerine çocuk kesti ağlamayı.
Ama bu defâ Halîfe ağlıyordu.
www.gonulsultanlari.com