Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Resûlün yolundan ayrılma!
9.08.2011
Halîfe hazret-i Ömer radıyallahü anh, bir gün Selmân-ı Fârisî hazretlerini çağırıp; "Yâ Selmân! Seni İrana vâli tâyin ettim. Hemen git, başla vazîfeye!" buyurdu. Ancak vâli de olsa tevâzuyla yaşıyordu. Bir ara ağrı sardı vücûdunu. Tabip, "Şam kilimi" kullanmasını tavsiye etti. O da bir tâne Şam kilimi alıp serdi evine. Lâkin ahâli dedikodu yaptı.
Sonra da;
"Resûlullahın yolundan ayrılma!" diye de nasîhat etti.
Selmân-ı Fârisî;
"Başüstüne!" dedi.
Ve gidip başladı vazîfeye.
"Duydun mu vâliyi?"
"Ne olmuş vâliye?"
"İnsanlar ekmek bulamazken, O Şam kilimleriyle donatmış evini. Hiç olacak şey mi bu?".
Dedikoduyu Halîfe de işitip, çağırdı kendisini. Maksadı, hakîkati öğrenmekti.
Selmân-ı Fârisî hazretleri Medîne'ye gelip Halîfenin huzuruna çıktı:
"Beni emretmişsin yâ Ömer!"
"Yâ Selmân, senden şikâyet var. Nedir o Şam kilimi meselesi?"
"Ey halîfe! Vücûdumu ağrılar sarınca doktora gittim. O da "Şam kilimi kullan" dedi. O kilimi onun içinalmıştım" dedi.
Hazret-i Ömer;
"Peki yâ Selmân! Mesele anlaşıldı. Şimdi benim de senden bir ricâm var" buyurdu.
"Emret ey halîfe".
"Sen de benim bir kusûrumu biliyorsan söyle ki düzelteyim".
Hazret-i Selmân;
"Estağfirullah. Emriniz üzerine arzedeyim. Duydum ki, zât-ı âlînizin iki kat elbisesi varmış. Halbuki Peygamber-i zîşân'ın tek elbisesi olduğu sizce de mâlumdur" dedi.
Hazret-i Ömer;
"Doğru kardeşim. Bir ara iki elbisem olmuştu. Ama birini bir muhtaca verip tövbe ettim ve; "Yâ Rabbî, beni Resûlullahın yolundan ayırma!" diye duâ ediyorum" dedi.
Birbirlerine sevgiyle baktılar.
Ve muhabbetle kucaklaştılar.
www.gonulsultanlari.com