Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Öyle çok ağladı ki…
22.08.2011

Dâvûd-i Tâî hazretleri Mehtaplı bir gecede evinin damına çıktı. Gökyüzüne bakarak, Allahü teâlânın kudretini tefekkür ediyordu ki, birden ağlamaya başladı. Sonra da kendinden geçip komşusunun damına düştü.

Ev sâhibi, hırsız var diye silâhını alıp dama çıktı. Dâvûd hazrtlerini görünce sordu:
"Seni kim düşürdü?"

Hazret-i Dâvud;
"Kendimden geçip, bizim damdan sizinkine düşmüşüm" buyurdu.

ÇOK FAKİRDİ

Birgün İmâm-ı A'zam hazretlerinin oğlu Hammâd ile Ebû Yûsuf hazretleri, Dâvûd-i Tâî'nin yanına geldiler. O zaman çok fakîr idi.

Hammâd O'na dörtbin dirhem verip;
"Bu, babamdan mirâsdır, lütfen kabûl et" dedi.

O da alıp geri verdi ve;
"Kanâat ile yaşamak istiyorum. Eğer birinden bir şey kabûl etseydim, senden kabûl ederdim" buyurdu.

Ebû Yûsuf hazretleri, hazret-i Hammâd'a eğilip usulca;
"Paraları önüne saç!" dedi.
O da öyle yaptı.

Hazret-i Dâvûd;
"Eğer bütün dünyânın altın ve gümüşünü önüme yığsanız, bana topraktan daha aşağı gelir" buyurdu.
Onlar bunu duyunca çok ağladılar.

TAKVÂ NEDİR?

Bir gün de bu zâta;
"Kulun Cennete girmesine sebep olan şey nedir efendim?" diye sordular.

Cevâbında;
"Takvâdır" buyurdu.

"Takvâ nedir efendim?" dediklerinde;
"Haramlardan sakınmaktır" buyurdu.


www.gonulsultanlari.com