Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Farkında bile değilim
2.09.2011
Fudayl bin Iyâd hazretleri, Dâvûd-i Tâî ile ömründe iki defâ görüşmüş, karşılıklı sohbette bulunmuştu. Bu görüşmeleriyle övünürdü.
Bir defâsında evin tavanındaki çatlağı görüp;
"Ey Dâvûd, buradan kalk, zîrâ tavan çatlamış, üstüne yıkılacak" dedi.
Hazret-i Dâvûd;
"Ben çok zamandır buradayım. Bırak çatlağı, tavanın bile farkında değilim" diye cevap verdi.
ÖYLE YAŞA Kİ…
İbn-i Semmâk hazretleri, bir gün Dâvûd-i Tâî hazretlerini ziyârete gelip;
"Bana nasîhat et" dedi.
O da;
"Öyle hayat sür ki, Allahü teâlâ seni, yasak ettiği bir işi yaparken görmesin" buyurdu.
Bu, İbni Semmak hazretlerinin çok hoşuna gitti ve bir nasihat daha istedi.
Hazret-i Dâvud;
"Öyle yaşa ki, Allahü teâlâ seni, emirlerinden birini terk ettiğini görmesin" buyurdu.
İbni Semmak hazretleri;
"Yine söyle" deyince de;
"Dünyâyı ve dünya zevklerini öyle terk et ki, iftarın ölüm olsun" buyurdu.
SES İŞİTİLDİ
Dâvûd-i Tâî hazretleri bir kabrin yanından geçiyordu ki gâibten bir ses;
"Ben zekât vermedim mi, namaz kılmadım mı, oruç tutmadım mı, falan falan hayırlı işleri yapmadım mı?" diyordu.
Başka bir ses de;
"Evet yaptın, ama gösteriş için yaptın. Yalnız kalınca, Allahü teâlâya âsi oldun. Seni gördüğünü düşünüp O'ndan korkmadın" diyordu.
www.gonulsultanlari.com