Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Haydi sen de gel
5.09.2011
Ebû Eyyûb-i Sahtiyânî hazretlerinin sevdiklerinden Hammâd bin Zeyd anlatır:
Bir gece rü'yâmda hazret-i Ebû Bekr ile hazret-i Ömer'i "radıyallahü anhümâ" gördüm.
Kendilerine;
"Teşrîfinizin sebebi nedir?" dedim.
"Ebû Eyyüb Sahtiyânî'nin cenâze namazını kılacağız, haydi sen de gel" buyurdular.
"O vefât mı etti?" dedim.
"Evet, dün gece vefât etti" buyurdular.
BİRŞEY YAPIN!
Ebû Eyyûb-i Sahtiyanî hazretlerinin de bulunduğu bir yolculuk sırasında kâfilede olanların suları bitmişti. İnsanlar, sıcak çölün ortasında susuzluktan ölecek hâle gelmişlerdi.
Bu zâta gelip;
"Efendim, çok zor durumdayız, bir şeyyer yapın" dediler.
Ebû Eyyûb hazretleri;
"Olur, ama kimseye anlatmayacaksınız" buyurdu.
Onlar;
"Hayhay anlatmayız" dediler.
O zaman açtı ellerini.
Duâ etti içinden.
O anda buz gibi berrak bir su fışkırdı oracıkta. Kâfiledekiler kana kana içip, hayvanlarını da suladılar.
HÂLİNİ GİZLERDİ
İmâm-ı Mâlik hazretleri;
"Biz, Ebû Eyyûb'ün yanında Resûlullahın hadîs-i şerîflerini okuduğumuzda, öyle içten ağlar ve öyle gözyaşı dökerdi ki, kendisine acırdık" derdi.
Bir başkası da;
"O, geceleri uyumaz hep ibâdet ve ilimle meşgûl olurdu. Ama bu hâlini gizler, sabah olunca üzerinde hiç uykusuzluk hâli görülmezdi" demiştir.
www.gonulsultanlari.com