Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bu şâşâlı hayattan sıkıldım
13.09.2011

Fudayl bin İyâd hazretleri, Hârun Reşîd zamanında yaşamış büyük bir Velî'dir.

Halîfe Hârun Reşîd, bir gece vezîrini çağırıp;
"Beni, gönül ehli birine götür. Zîrâ kalbim, bu şâşâlı hayattan çok sıkıldı. Bir Allah adamı görelim de kalbimiz ferahlasın" dedi.

Vezîr;
"Başüstüne efendim" dedi.
Ve Süfyân bin Uyeyne hazretlerinin evine götürdü halîfeyi.

Kapısını çalıp;
"Ey Süfyân! Sultân kapına geldi, seninle görüşmek istiyor" diye seslendi.

Hazret-i Süfyân kapıya çıkıp;
"Niçin önceden bildirmediniz, haberimiz olsaydı, sultânı yormaz, biz gelirdik" dedi.

Hârun Reşîd, vezîrine;
"Aradığım bu zat değil" diye fısıldadı.

Vezîr;
"Tamam sultânım" dedi.
Ve oradan ayrılıp, Fudayl bin İyâd hazretlerine gittiler.İçerden Kur'ân-ı kerîm sesi geliyordu.

Âyet-i kerîmede meâlen; "Günahkârlar, kendilerini ehl-i takvâ ile bir tutacağımı mı zannediyorlar?" buyuruluyordu.

Hârun bunu işitince;
"Bu nasîhat bize yetişir" dedi.
Oradan geri döndü.

HESAP VAR

Bu zat, sevdiği bir gence;
"Senin en kıymetli sermâyen ömründür. Bunu en kıymetli şeyleri yaparak değerlendir" buyurdu.

Delikanlı sordu:
"Nasıl değerlendireyim efendim?"

Buyurdu ki:
"Önce dînini öğren. Sonra öğrendiklerinle amel et. Hesap günü gelmeden kendini hesaba çek".


www.gonulsultanlari.com