Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Nefsine sultân ol!
15.09.2011
Hârun Reşid bir gün Fudayl bin İyâd hazretlerine geldi ve nasîhat istedi kendisinden.
Hazret-i Fudayl;
"Ey Hârun! Sen şimdi sultânsın ama asıl sultânlık, kendi nefsine sultân olabilmektir" buyurdu.
O nasîhat ettikçe sultân ferahlıyordu.
Hazret-i Fudayl devam etti:
Ey Hârun! Büyük baban hazret-i Abbâs, bir gün Resûl-i ekrem Efendimize gelerek;
"Beni, bir kavim üzerine emîr yap!" dedi.
Efendimiz ona;
"Ey amcam! Seni nefsinin üzerine emîr yaptım!" buyurdu.
Yâni Kendi nefsini itâate getirmen, halkın bin senelik ibâdetinden hayırlıdır demek istedi.
Ayrıca;
"Ey amcam! Bir kavme başkan olmak, pişmanlıktır" buyurdu.
Hârun Reşîd;
"Yine söyle ey Fudayl!" dedi.
Büyük Velî;
"Sultânlık büyük vebaldir" buyurdu.
Ve şunu anlattı:
Ömer bin Abdülazîz hazretleri, sultân olduğu zaman o devrin ulemâsından Sâlim bin Abdullah hazretlerine mektup yazıp;
"Çok ağır bir yükün altına girdim. Altından kalkabilmem için ne tavsiye edersin?" diye sordu.
Hazret-i Sâlim de;
"Bunun azâbından kurtulmak istiyorsan, teb'andan yaşlı kimseleri kendi baban, gençleri kendi kardeşin, çocukları evlâdın, kadınları anan, kızları da bacın bil" buyurdu.
Ardından;
"Sen bu yakınlarına nasıl davranıyorsan, teb'ana da öyle davran. Yoksa âhirette azabtan kurtulamazsın" dedi.
Hârun Reşid hem dinliyor, hem ağlıyordu.
www.gonulsultanlari.com