Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Ben buna lâyık değilim
24.09.2011

Habîb-i Acemî hazretlerinin bir kulübesi vardı ki, orada gece gündüz ibâdet ederdi. Bir gece, elbisesinin söküğünü dikiyordu ki, birden iğnesini düşürdü elinden.

O anda gün gibi aydınlandı kulübe. İğneyi kolayca görüp aldı. Çok utandı. Yüzünü kapatarak;
"Affet yâ Rabbî, ben buna lâyık değilim" dedi.
Ve ağladı hayâsından.

DERDİ NEDİR?

Komşusu diyor ki: Ben her gün akşam eve vardığımda, ağlama seslerini işitirdim komşumuzun.

Kendi kendime;
"Acabâ ne derdi var?" der, sabah uyandığımda, yine ağladığını duyardım.

Hanımından;
"Komşunun ne derdi var?" diye sordurdum.

Cevâbında;
"Bizim bey, hep ölümü düşünür. Akşam olunca; "Sabaha çıkar mıyım?" diye düşünüp ağlar.
Sabah olunca da;
"Akşama çıkar mıyım?" der, yine ağlar" dediler.

EN ZOR İŞ

Bir gün sevdiklerine;
"Bu dinde en zor iş nedir?" diye sordu.
"Bilmiyoruz efendim" dediler.

Buyurdu ki:
"Bu dinde en zor iş, "doğru yol"u bulduktan sonra o yoldan hiç ayrılmamaktır.
Nitekim Hûd sûresinde, Peygamber Efendimize meâlen;
"Emr olunduğun doğru yolda sâbit kadem ol. O yoldan ayrılma!" buyurulunca, Efendimiz; "Hûd sûresi, sakalıma ak düşürdü" buyurmuşlardır.


www.gonulsultanlari.com