Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Gemiye bineceğim
30.09.2011

Bir gün Hasan-ı Basrî hazretleri Dicle nehri kenarında gemi bekliyordu. O sırada Habîb-i Acemî oraya geldi ve;
"Ne bekliyorsun?" dedi.

O da cevâben;
"Gemiye bineceğim, onu bekliyorum" dedi.

Hazret-i Habîb;
"Gemiye ne hâcet, suda yürüyerek geçin" dedi.

Hasan-ı Basrî hazretleri;
"Biz sebeplere yapışırız. Onun için gemiyi bekliyeceğiz" buyurdu.

Habîb-i Acemî;
"Siz, yakîn mertebesine varmamışsınız" diyerek, su üzerinde yürüyerek karşıya geçti.

Hasan-ı Basrî;
"Sen de ilm-ül-yakîn derecesine ermemişsin" dedi.
Ve gemiyi bekledi.

Halbuki Hasan-ı Basrî hazretlerinin derecesi daha yüksekti.

ALLAH BENİ SEVİYOR MU?

Bir gün bu zâta biri gelip;
"Hocam, ben birşeyi çok merak ediyorum" dedi.

Büyük Velî sordu:
"Neyi merak ediyorsun oğlum?"
"Allah beni seviyor mu acabâ?"

Sordu ona:
"Sen Allahı seviyor musun peki?"

"Vallahi seviyorum hocam"
"Öyleyse O da seni seviyordur. Çünkü Allah seni sevmese, sen Onu sevemezsin".

Adam sevindi:
"Öyle mi hocam?"

"Tabii evlâdım. Sevgi yukardan gelir. Baba evlâdını sevmezse, evlât onu sevemez. Hoca talebesini sevmezse talebe hocasını sevemez. İş sahibi çalıştırdığı kimseyi sevmezse, o onu sevemez. Bu, hep böyledir".


www.gonulsultanlari.com