Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
O da sizden şikâyetçi
9.10.2011
Hasan-ı Basrî hazretlerinin birkaç talebesi, bir gün huzûruna varıp;
"Efendim! Şeytan bize, elinize geçen dünyâlıkları sıkı tutun, ilerde lâzım olacak diyor" diyerek, şeytandan şikâyette bulundular.
Hocaları;
"O da sizden şikâyetçi" buyurdu.
"Ne diyor?" dediklerinde;
"Talebelerine nasîhat et ki, hallerine râzı olsunlar. Zîra Hak teâlâ dünyâyı ve Cehennemi bana, Cenneti ve kanâati ise onlara verdi. Şimdi bunlar kanaatı terkedip, dünyaya tamah ediyorlar, diyor" buyurdu.
Sözüne devamla;
"Şeytan, ben de onların îmânlarını almayınca, dünyâyı kendilerine vermiyorum, diyor. Eğer şeytanın şerrinden kurtulmak istiyorsanız, dünyâ sevgisini kalbinizden çıkarın" buyurdu.
Gençler mahcup oldular.
Başlarını öne eğerek,
huzûrundan ayrıldılar.
O BABAMDIR
Bu zât, Kâbe-i şerîfi ziyâret ederken birinin, sırtında bir zenbille tavâf ettiğini görüp;
"Arkadaş, arkandaki yükü yere koyup da öyle tavâf etsen iyi olmaz mı?" buyurdu.
O kimse;
"Bu arkamdaki yük değil, babamdır. Bunu Şam'dan yedi kere sırtımda getirip hac yaptırdım" dedi.
"Niçin?" deyince;
"Çünkü babam bana dînimi öğretti. Beni İslâm ahlâkı ile terbiye etti" cevâbını verdi.
Hazret-i Hasen;
"Kıyâmete kadar böylece tavâf ettirsen, ama bir kere kalbini kırsan, bu yaptıkların boşa gider ve yine bir defâ gönlünü alsan, bu kadar hizmete mukâbil olur" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com