Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Melekler tebrik ediyorlardı
29.12.2011

Hazret-i Hüseyin "radıyallahü anh" Resûlullahın "sallallahü aleyhi ve sellem" torunu, Hazret-i Alî'nin ikinci oğludur. Resûlullah Efendimiz her sabah namâzını kıldıktan sonra mübârek yüzünü Eshâb-ı kirâma çevirirlerdi. Ancak bir sabah öyle olmadı.
Hazreti Alîyi aldı.
Ve Onunla çıktı.
Eshâb-ı kirâm "aleyhimürrıdvân" nereye gittiklerini anlıyamadı. Hazret-i Fâtıma'nın evine gitmişlerdi. Efendimiz, Hazret-i Alî'ye; "Kapıda dur, kimseyi içeri alma" buyurdu. Hazret-i Hüseyin doğmuştu.
Melekler geliyordu.
Tebrik ediyorlardı.
Hazret-i Ebû Bekir duramayıp, Hazret-i Alî'nin evine gitti. Sonra hazret-i Ömer, sonra hazret-i Osmân, sonra bütün Eshâb-ı kirâm, Hazret-i Alî'nin evine gittiler.
Hz. Ebû Bekr sordu:
"Resûlullah nerde?"
Hazret-i Alî; "İçerdeler" dedi. "İzin verirsen ben de gireyim" deyince; "Allah'ın Resûlü meşgûldür" dedi. "Benim girmememi sana emretti mi?" deyince; "Hayır, yalnız dörtyüzyirmidörtbin melek geldi" dedi.
Hz. Ebû Bekr şaştı.
Bu işe aklı ermedi.
Hazret-i Alî "radıyallahü anh", bu mâlumatı, bütün Eshâb-ı kirâma da söyledi. Bir ara Resûlullah Efendimiz dışarı çıkıp, herkesin içeri girmesini emredince, bütün Eshâb-ı kirâm sevindiler.
Ve içeri girdiler.
Selâm verdiler.
Hazret-i Alî'nin meleklerin sayısı hakkındaki sözünü Efendimize arzettiler. Resûlullah da hayret ettiler.
Hz. Alî'ye sordular:
"Bunu nasıl bildin?"
Hazret-i Alî; "Melekler grup grup geliyorlardı yâ Resûlallah. Her biri, ayrı bir dil ile konuşuyor ve sayılarını bana bildiriyorlardı" diye arzedince; "Allah aklını ziyâde etsin yâ Alî" buyurdular.


www.gonulsultanlari.com