Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Eti konuşturan
31.01.2012
İbni Sem'ûn hazretleri "rahmetullahi aleyh" va'z ve nasîhatlarıyla meşhûr bir âlimdir. Bir gün kürsü üzerinde va'z veriyordu ki; "Eti konuşturan, yağı gördüren, kemiği işittiren Allahü teâlâyı tesbih ederim" buyurdu.
Anlıyamadılar.
Ve suâl ettiler.
Mübârek zat cevâbında; "Burada et'ten maksat "dil", yağ'dan maksat "göz", kemik'ten maksat da "kulak" idi" buyurdu .
ONLARI SATMA!
Bir sevdiği anlatır: Bir defâsında şiddetli bir darlığa düştüm. Hiç param kalmamıştı. Bir şeyler satmak için evi aradım taradım. Bir "yay" ile giydiğim "mestler"den başka birşey yoktu.
Bunları aldım.
Evden çıktım.
Götürüp satacaktım. O gün İbni Sem'ûn'un va'z günüydü. Önce va'zı dinliyeyim, sonra satarım, diyerek va'zı dinlemeye gittim. Sonuna kadar dinledim
Nihayet va'z bitti.
Ben de kalktım.
Kalkıp gidiyordum ki İbni Sem'ûn hazretleri bana uzaktan seslenerek; "Mesti ve yayı satma, Allahü teâlâ sana başka yerden rızık gönderir" buyurdu. Gerçekten de lüzum kalmadı.
UYANDIRMAMAK İÇİN
Bir başka zat anlatıyor: İbni Sem'ûn birgün Bağdâd'da, minberde va'z veriyordu. Minberin önünde oturanlardan bir kişi uyudu. Onun uyuduğunu görünce sustu.
Biraz bekledi.
Adam uyandı.
Uyanan kimseye döhrü ve; "Resûlullahı gördün değil mi?" dedi. O kişi; "Evet gördüm" deyince, "Seni uyandırıp, tatlı rü'yânı yarıda bırakmamak için sustum" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com