Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kabri ateş doluydu
2.03.2012

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsından Amr bin Dînâr hazretleri "rahmetullahi aleyh" anlatır: Medîne'de birinin kız kardeşi vefât etti. O şöyle anlattı:
Onu defnettik.
Ve ayrılıp gittik.
Benim değerli bir yüzüğüm o arada kayboldu. "Acaba kabre mi düştü?" deyip tekrar kabre gittim. Yüzüğü aramak için kabri açıp, lahd tahtasını kaldırdım.
Ama çok korktum.
İçinde ateş vardı.
Ve yüzümü yaktı. Tahtayı yerine koyup, tekrar toprakla doldurdum ve ağlayarak eve döndüm. Annemden; "Kız kardeşimin kötü hali var mıydı" diye sordum.
Cevâben;
"Vardı" dedi;
"Ne huyu vardı?"
deyince; "Namazına gevşekti ve koğuculuk yapardı" dedi. O zaman bu iki huyun, kabir azâbına sebep olduğunu anladık.

LÂ İLÂHE İLLALLAH

Amr bin Dînâr hazretleri bir gün kelime-i tevhîdin fazîletine dâir çok şeyler anlatıp; "Bu hususta çok hadîs-i şerîf var" dedi.
Cemaat ricâ ettiler:
"Birini söyleseniz"
"Peygamber Efendimiz "aleyhissalâtü vesselâm; "Bir kimse inanarak "Lâ ilâhe illallah" derse, muhakkak Cennet'e girer" buyuruyor" dedi.

ESHÂBIMA SÖĞMEYİNİZ

Eshâb-ı kirâmı çok sever, onların büyüklüğünü ve İslâmiyete yaptıkları hizmetleri devamlı talebelerine anlatırdı. Hadîs-i şerîf okurdu.
Sık sık tekrarlardığı;
"Eshâbıma söğmeyiniz. Kim onlara söğerse, Allahü teâlânın la'neti onun üzerine olsun" hadîs-i şerîfidir.


www.gonulsultanlari.com