Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
En büyük âlim
25.03.2012
Âlimleri seven Cünd vâlisi, bir gün Ca'fer bin Abdürrahîm Kilâî hazretlerine "rahmetullahi aleyh" haber gönderip insanlara doğru yolu göstermesini ricâ etti.
Ca'fer Kilâî ona;
"Bir şartla" dedi.
Şart ne deyince de; "Bana hâkimlik teklîf etmiyeceksiniz" buyurdu. Vâli kabûl edince, O da Cünd'e gelip yerleşti ve insanlara ilim öğretmeye başladı. Bir zaman sonra Süleyhî adında biri yeni vâli tâyin edildi.
Cünd şehrine geldi.
Ve oranın halkına;
"Bu şehirde en büyük âlim kimdir?" diye sordu. "Burada en büyük âlim Ebû Abdullah Ca'fer'dir" dediler.
Bu zâtı çağırdı.
Ve kendisine;
"Bu şehrin kâdısı, hâkimi sen olacaksın" dedi. O ise; "Ben bu vazîfeye lâyık değilim. O vazîfe de bana uygun değil" diyerek kabûl etmedi.
Vâli Onu dinledi.
Ve çok sinirlendi.
Ebû Abdullah Ca'fer hazretleri de ayrılıp köyünün yolunu tuttu. Süleyhî ise, Onun nereye gittiğini öğrenip adamlarıyla peşine düştü.
Sonra yetiştiler.
Hücûma geçtiler.
Ve kılıçlarını çekip mübârek bedenine defâlarca vurdular. Ancak Allahü teâlânın hikmetiyle kılıçları kesmedi. Ama darbeler tesiriyle bayıldı. Öbürleri anlıyamadılar.
Öldü sandılar.
Ayrılıp gittiler.
Oradan geçmekte olan birisi Ebû Abdullah Ca'fer hazretlerini tanıyıp köyüne götürdü. Köylüler başına gelenden sordular.
"Ne oldu?" dediler.
O da cevap verip;
"Onlar bana kılıçla vururken ben Yâsîn-i şerîfi okuyordum. Kılıçları beni kesmedi" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com