Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sol elini kestiler
3.04.2012
Evliyânın büyüklerinden Ahmed Yekdest Cüryânî hazretleri "rahmetullahi aleyh" Muhammed Ma'sûm Fârûkî hazretlerinin yetiştirdiği yedibin mürşid-i kâmilden biridir.
Cüryân'lıdır.
Ve tüccardı.
Bir defa Cüryan'dan ticâret için Hindistan'a gidiyordu. Yolda iken çoluk-çocuğunun tâûn hastalığından vefât ettiklerini haber aldı.
Üzüldü, ağladı.
Ciğerleri yandı.
Bu acı haberin etkisinde iken bu defâda eşkıyâlar kervana baskın yapıp, kervandakilerin bütün mallarını aldılar. Ahmed Cüryânî'nin mallarını aldıktan başka sol elini de bileğinden kestiler.
Bir tek eli kaldı.
Bu, lakabı oldu.
Kendisine bu sebeple "Yekdest", yâni "tek elli" denildi. Ahmed Cüryânî bütün bu sıkıntılara rağmen Rabbini zikrediyor ve sabrediyordu. Kervandakiler Onun bu hinanamıyorlardı.
Şaşırıyorlardı.
Ve kendisine;
"Çocukların öldü. Malın mülkün gitti. Kolun kesildi. Buna rağmen sesin çıkmıyor!" dediklerinde; "Bu belâ ve sıkıntılar Allahın takdîriyle oldu. Sabretmekten başka reçetesi, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur" buyurdu.
Bir gece yattı.
Rüyâda Ona;
"Ey Ahmed! Serhend'e git!" denildi. Bu mânevî işâret üzerine Hindistan'ın Serhend şehrine geldi. Orada ikinci bin yılın yenileyicisi büyük âlim İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin oğlu Muhammed Ma'sûm hazretlerini tanıdı.
Onun talebesi oldu.
Hizmetle şereflendi.
İltifâtlarına kavuştu.
Sohbetlerinin bereketiyle kemâle gelip insanlara doğru yolu göstermek üzere Mekke'ye gönderildi. Orada otuz dokuz sene halkı irşâd edip, orada vefât etti.
www.gonulsultanlari.com