Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Kazandığını dağıtırdı
16.04.2012
Allah dostlarından Ebû Ca'fer Haddâd hazretleri "rahmetullahi aleyh" dünyâya değer vermemesi ve ibâdete düşkünlüğü ile tanınırdı. Demircilik yapar, günde bir dinar on akçe kazanınca işi bırakırdı. Eline geçen parayı akşamla yatsı namazları arasında dağıtırdı.
Fakirleri dolaşırdı.
Kapılarını çalardı.
Kazancının tamamını böylece dağıtır, kendisine bir şey ayırmazdı. Oruç tutmak haram olan Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban bayramının dört günü hâriç, bütün sene oruç tutardı. Akşam olunca Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin kapısına gelirdi.
Kuru ekmek alırdı.
Ve iftarını yapardı.
Kendinde ne varsa muhtâç olanlara dağıtır, ama hiç kimseden bir şey istemezdi.
GIYBETİN ZARARI
Bu zat şöyle anlatır: Yanımızda çok çalışan ve çok ibâdet eden bir genç vardı. Ancak başkalarını gıybet ederdi.
Sonra kayboldu.
Kötülerle oldu.
Bir gün bu kimseyi o kötü insanların yanından çıkarken gördüm. Kendisine; "Bu hâle nasıl düştün?" diye sorduğumda, "Gıybet hastalığı beni bu hâle düşürdü" dedi.
NİÇİN YARATILDIK?
Evliyâ-yı kirâmın büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî "kuddise sirruh" hazretleri, bir sohbetinde; "İnsan, kulluk vazîfelerini yapmak için ve hep Hak teâlâ ile olmak için yaratıldı" buyurdu.
Dinleyenler sordu:
"Buna nasıl kavuşulur?"
Mübârek zât cevâbında; "Bu ni'met, gelmişlerin ve geleceklerin Efendisine "aleyhissalâtü vesselâm" tam uymakla ele geçer" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com